12 Kasım 2013 Salı

ANADOLU'DA BİR SABAH -1-

 
Yerlerden Anadolu, mevsimlerden bahar, günlerden bir bayram sabahı. 23 Nisan 1975.
Anadolu'nun bozkır topraklarına güneş, bulutların arkasından ürkekçe göz kırpmakta.
Anadolu aynı Anadolu. Geleneğine bağlı, sade hayatlarını süren, acelesi olmayan insanların diyarı.
Anadolu homojen bir kültürün baskınlığını ifade eder. Orada yaşayanlar çok aşırı renklerden ziyade daha kamuflaj renkleri seçerler. Doğanın renkleri en iyi ifade edendir onları. Gecenin karası, toprağın kahverengisi, ağacın yeşili, bulutun grisi olsa olsa bir gelinlik kıza yakışır gülün pembesi, kirazın kırmızısı. Renkler gibi hayatlar da benzerlik gösterir. Birbirlerine benzeyerek güvende kalırlar. O renklerin içinde farklı bir renk hemen belli eder kendini. O diyarlarda dışardan gelenler kolayca fark edilir ve karışmadan sessizce izlenir. İçlerine dahil etmezler herkesi, değişimi kolay benimsemez ama içlerine aldıklarında ise candan kabullendikleri de başka bir konudur. Bu konu hakkında uzun uzun yazılabilir.
İnsanlarının paylaşmayı da sevmeyi de bildiği, kimsenin yok olmasına izin vermedikleri anaç topraklarında kışlar baharlar gelir geçer. Şey'ler ise pek fazla değişmez. Şakalar bir asır aynı, düğünler bir asır aynı. Yemekler, sohbetler, eşyalar, giyim kuşamlar.
Berber dükkanlarında erkekler ortama sessizlik verip radyodan ajans dinlerler. Güreş hala sevilen spordur. Çocuklar her yer gibi orada da dondurma severler. Anneler her yer gibi orada da en çok çocuklarını düşünürler. Çocuklar umuttur. Babaanneler güvendedir, evlerin baş köşelerinde her zaman oturacak yerleri vardır. Orada kimse sokakta kalmaz, herkes için açılacak bir kapı vardır.
Kışlar zordur Anadolu'da. Kışa hazır olmak için erkekler ayrı cephede kadınlar ayrı cephede mücadele verirler. Erişteler kesilir, salçalar kaynatılır, çeşit çeşit turşular kilerlerde kış boyu sofraları canlandırmaya hazır edilir. Tarhanalar, et kavurmaları, kurutmaların türlü çeşitleri kışı karşılamaya hazır beklerler.



Kestaneler, cevizler, pestiller, ay çekirdekleri, pekmezler. Sobalar ortaya çıkar. Soba kurmak, soba kaldırmak bir yarışın başlangıcı ve bitiş çizgisini göğüslemek gibi bir şeydir. Bahar Anadolu'da, hıdırellezdir, çiğdem toplamaktır, kapılardan dışarıya bakmaktır, sobalara veda etmektir, Bir soğuk kışa daha yenilmeden galip gelmenin sevincidir. ....
ANADOLU'DA BİR SABAH -2- Devam edecek

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder